Analistler, bu olumlu etkinin hem enflasyonla mücadelede sergilenen net tutum hem de ekonomi yönetiminin yabancı yatırımcılarla görüşmeleri sayesinde Türkiye’nin risk algısının zayıfladığını vurguladı.
Türkiye ekonomisi, güçlü bir şekilde enflasyonla mücadelesine devam ederken, bu durum kredi risk primlerindeki hareketlilikte kendini göstermeye devam ediyor. Özellikle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz politikalarındaki sıkılaştırmalar ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yabancı yatırımcılarla yaptığı olumlu görüşmeler bu etkinin artmasına yardımcı oldu.
Türkiye’nin CDS değeri, 13 Ekim’den bu yana ilk kez 400 baz puanın altına inerek 398,5 baz puanda sabitlendi. Bu, yeni ekonomi yönetiminin fiyat istikrarını sağlama konusundaki kararlılığının yatırımcılar üzerindeki olumlu etkisini yansıtıyor.
TCMB, politika faizini beklentilere uygun bir şekilde 500 baz puan artırarak yüzde 35 seviyesine çıkardı ve sadeleşmeye yönelik politika adımları attı. Bu önlemler, Türk Lirası’nın payını artırmayı ve dış finansmana erişimi kolaylaştırmayı hedefliyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dış finansmana erişimde artış yaşandığını belirterek ekim ayı itibarıyla proje finansmanı amacıyla yaklaşık 7,1 milyar dolarlık dış finansman sağlandığını açıkladı.
Analistler, özellikle Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek’in yabancı yatırımcılarla olumlu görüşmelerinin ve TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın yarın açıklayacağı Enflasyon Raporu yönlendirmelerinin CDS puanı üzerinde etkili olabileceğini vurguluyor. Ayrıca, küresel jeopolitik risklerin devam ettiği bir dönemde Türkiye’nin kredi risk primindeki gerileme, ümit verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.